Çürümeye mi terk edildi?
Edirne'de Tunca nehri kenarında harabe şeklinde duran Kasımpaşa Camii dışında, Gazimihal Camii de sular altında.
Az da olsa turistlerin ziyaret ettiği, düzenli ve insana huzur veren bir bahçesi bulunan, şehrin sakin bir noktasında 1422 yılından beri yer alan Gazi Mihal Camii bahçesi, taşkından bu yana sular altında. Vatandaşlar “Cami çürümeye mi bırakıldı?” diye soruyor.
SORUMLU KİM?
Gazi Mihal Camii bahçesinin bir su motoru vasıtasıyla temizlenebileceğini söyleyen vatandaşlar, bu durumdan kimin sorumlu olduğunu da soruyorlar. Vatandaşlar; “Valilik mi, Vakıflar mı, Belediye mi, yoksa Müftülük mü sorumlu bu durumdan? Biz vatandaş olarak su motoru getirip temizlemeye kalksak devlet işine karışma derler. O zaman bu durumu neden bir an önce düzeltmiyorlar. Burada sular altında kalarak çürümeye bırakılan ecdad yadigarıdır. Hassas olunmalıdır” şeklinde görüş bildiriyorlar.
GAZİ MİHAL CAMİİ
Tunca Nehri'nin ve Gazi Mihal Beylerbeyi köprüsünün sağındadır. Mermer kapı üzerindeki yazıtta, 1422'de Mihal Bey'in yaptırdığı bildirilmektedir. Yan mekanlı (zaviyeli) camiler planındadır. Kesme taştan yapının önünde ağır payeli, beş bölümlü bir son cemaat yeri vardır. Tek kubbeli, tek minarelidir. Alçı mihrabındaki yıldızlar ve geometrik bölmelerden oluşan süsleme özgündür. Ancak, mihrabın alt bölümü su basması yüzünden oldukça bozulmuştur. Caminin kıble yönünde Gazi Mihal Bey'in mezarı bulunmaktadır.
"Yapılış tarzı pek latif, hareminde beş kubbesi olan, ayrıca kurşun örtülü bir saçağı bulunan" bir cami olarak anılır.
Minaresi; soğan boğumlu taş külahlı örneklerin ayakta kalan tek ve en iyi olanıdır. 1953 depreminde hasar görmüştür.