Başörtüye 'özgürlük' istediler
Başörtüsüne Özgürlük Platformu üyeleri Trakya Üniversitesi Ayşekadın Yerleşkesi girişinde uygulandığı iddia edilen türban yasağını protesto ettiler.
Platform adına konuşan Kevser Tilkici, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ve Kırklareli Üniversitesinde, YÖK'ün uyarılarından sonra türban yasağının kalktığını Trakya Üniversitesinde de kaldırılması gerektiğini savundu.
Sivil Toplum Kuruluşlarının desteklediği ve "Başörtüsüne Özgürlük Platformu" olarak adlandırılan grup Trakya Üniversitesi Ayşekadın Yerleşkesi önünde "türban" ve "eğitim" konusunda açıklamalarda bulundu. Platform adına bildiriyi okuyan Trakya Üniversitesi Öğrencisi Kevser Tilkici, bazı üniversitelerde türban yasağının uygulamadan kaldırıldığını ve herkesin özgürce eğitim hakkına ulaşması gerektiğini belirterek, " Bugün, Trakya Üniversitesi'nin bazı bölümlerinde devam etmekte olan başörtüsü yasağı uygulamasını haksız, yersiz ve gereksiz bulduğumuzu ve bu yasağın kabul edilemez olduğunu duyurmak için burada toplanmış bulunuyoruz. Hepimizin bildiği gibi üniversitemizdeki başörtüsü yasağının keyfi bir uygulama olduğu ve bununla ilgili bir kanun ve yasa olmadığı yetkili merciler tarafından defalarca açıklanmıştır. Üniversiteler bu konuda uyarıldığı halde, başörtüsü sorunu üniversite yöneticilerinin keyfi uygulamalarıyla hala sürmektedir. Mağdur öğrenciler, konuya ilişkin başvurularını üniversitedeki ilgili mercilere defalarca yapmasına rağmen, herkes topu birbirine atmaktadır. Öğretim görevlileri, bölüm başkanlarına; bölüm başkanları, dekanlara; dekanlar ise rektöre. Eğitim hakkı Anayasa'da düzenlenen temel haklardandır. Temel haklar hiçbir şekilde sınırlanamaz" dedi.
Dini inançların evrensel insan hakları olarak kabul edildiğini belirten Tilkici açıklamasına şu şekilde devam etti;
"Hukuk devletlerinde Anayasada düzenlenen eğitim hakkı, vatandaşlara eşit muamele ile sunulmuş ve hiçbir surette kısıtlanmamıştır. Bu; demokrasinin, hukuk devleti olma özelliğinin bir gereğidir. Esasen başörtüsüyle ilgili bir yasak, anayasa mahkemesi kararıyla konamayacağı gibi, anayasa ve kanunlarla da temellendirilemez. Zira kişilerin dilediği kutsala inanma hakkı olduğu gibi, bu dinin gereklerini de yerine getirme hakkı ve özgürlüğü vardır ve bu haklar evrensel insan hakları olarak kabul edilmiştir. Bu çerçevede, özellikle başörtüsü Allah'ın bir emri olup, Müslüman bir bayan için namaz, oruç gibi dini bir vecibedir. İşte bu sebeptendir ki; bu temel hak, akla mantığa sığmayan gerekçelerle ve dayatmalarla ihlal edilemez. Asıl sorgulanması ve yasaklanması gereken bu uygulamalardır. İstanbul'da, Ankara'da, Erzurum'da ya da çok uzaklara gitmeye gerek yok, üniversitemizin bünyesinden çıkmış olan, hemen yanı başımızdaki Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ve Kırklareli Üniversitesinde, YÖK'ün uyarılarından sonra bu anlamsız yasağa derhal son verilmiştir. Trakya Üniversitesi yönetiminden de beklentimiz şudur ki, YÖK'ün uyarılarını dikkate alarak, bu yasağa son versin"
Sivil Toplum Kuruluşlarının desteklediği ve "Başörtüsüne Özgürlük Platformu" olarak adlandırılan grup Trakya Üniversitesi Ayşekadın Yerleşkesi önünde "türban" ve "eğitim" konusunda açıklamalarda bulundu. Platform adına bildiriyi okuyan Trakya Üniversitesi Öğrencisi Kevser Tilkici, bazı üniversitelerde türban yasağının uygulamadan kaldırıldığını ve herkesin özgürce eğitim hakkına ulaşması gerektiğini belirterek, " Bugün, Trakya Üniversitesi'nin bazı bölümlerinde devam etmekte olan başörtüsü yasağı uygulamasını haksız, yersiz ve gereksiz bulduğumuzu ve bu yasağın kabul edilemez olduğunu duyurmak için burada toplanmış bulunuyoruz. Hepimizin bildiği gibi üniversitemizdeki başörtüsü yasağının keyfi bir uygulama olduğu ve bununla ilgili bir kanun ve yasa olmadığı yetkili merciler tarafından defalarca açıklanmıştır. Üniversiteler bu konuda uyarıldığı halde, başörtüsü sorunu üniversite yöneticilerinin keyfi uygulamalarıyla hala sürmektedir. Mağdur öğrenciler, konuya ilişkin başvurularını üniversitedeki ilgili mercilere defalarca yapmasına rağmen, herkes topu birbirine atmaktadır. Öğretim görevlileri, bölüm başkanlarına; bölüm başkanları, dekanlara; dekanlar ise rektöre. Eğitim hakkı Anayasa'da düzenlenen temel haklardandır. Temel haklar hiçbir şekilde sınırlanamaz" dedi.
Dini inançların evrensel insan hakları olarak kabul edildiğini belirten Tilkici açıklamasına şu şekilde devam etti;
"Hukuk devletlerinde Anayasada düzenlenen eğitim hakkı, vatandaşlara eşit muamele ile sunulmuş ve hiçbir surette kısıtlanmamıştır. Bu; demokrasinin, hukuk devleti olma özelliğinin bir gereğidir. Esasen başörtüsüyle ilgili bir yasak, anayasa mahkemesi kararıyla konamayacağı gibi, anayasa ve kanunlarla da temellendirilemez. Zira kişilerin dilediği kutsala inanma hakkı olduğu gibi, bu dinin gereklerini de yerine getirme hakkı ve özgürlüğü vardır ve bu haklar evrensel insan hakları olarak kabul edilmiştir. Bu çerçevede, özellikle başörtüsü Allah'ın bir emri olup, Müslüman bir bayan için namaz, oruç gibi dini bir vecibedir. İşte bu sebeptendir ki; bu temel hak, akla mantığa sığmayan gerekçelerle ve dayatmalarla ihlal edilemez. Asıl sorgulanması ve yasaklanması gereken bu uygulamalardır. İstanbul'da, Ankara'da, Erzurum'da ya da çok uzaklara gitmeye gerek yok, üniversitemizin bünyesinden çıkmış olan, hemen yanı başımızdaki Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ve Kırklareli Üniversitesinde, YÖK'ün uyarılarından sonra bu anlamsız yasağa derhal son verilmiştir. Trakya Üniversitesi yönetiminden de beklentimiz şudur ki, YÖK'ün uyarılarını dikkate alarak, bu yasağa son versin"