Başkan Sivrikaya, Yunanistan'da görev yapan meslektaşlarına seslendi
Edirne Baro Başkanı Tacettin Sivrikaya, İpsala'nın Paşaköy Mandakoru mevkiinde Yunanistan Devleti tarafından geri itilme neticesi donarak hayatını kaybeden göçmenlerle ilgili basın toplantısı düzenledi. İnsan hakları nedir, insani muamele nedir, göç problemi ile nasıl mücadele edilir ve ya durum nasıl çözülür onu öğrensinler' diyen Sivrikaya, Avrupalı yetkilileri Edirne'ye davet etti.
Edirne'nin İpsala ilçesinde Yunanlılar tarafından geri itilen ve donarak hayatını kaybeden göçmenlerin bulunduğu bölgede arama ve kurtarma çalışmaları devam ederken, Edirne Barosu yönetimi de sürecin takipçisi olacaklarını belirterek basın açıklamasında bulundu.
Edirne Baro Başkanı Tacettin Sivrikaya, Başkanvekili Gökhan Karakoç ve Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Anıl Yaşagör ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
“Ülkenizdeki bu tip uygulamalara karşı adli ve idari soruşturmaların takipçisi olun”
Yunanistan'da avukatlık yapan meslektaşlarına seslenen Sivrikaya, “Ne olursunuz, kıymetli meslektaşlarım hukukçu hangi ülkede nerede yaşıyorsa yaşasın bulunduğu yerde yaşanan tüm hukuksuzluklara, tüm insan hakkı ihlallerine karşı dik duran karşı çıkan ve buna karşı mücadele eden insan olun. Biz böyle bir meslek grubunun üyesiyiz. Ne olur ülkenizdeki bu tip uygulamalara karşı adli ve idari soruşturmaların takipçisi olun. Bunların hesabını sorun” diyerek göreve davet etti.
“Komisyonlarımız konuyla ilgili çalışma yapıyor”
Yunanistan tarafından kıyafetleri ve ayakkabıları alınarak geri itme yöntemiyle Türkiye'ye gönderilen göçmenlerin donarak öldüğü haberini okuyunca kanı donduğunu ve şok olduğunu söyleyen Edirne Baro Başkanı Tacettin Sivrikaya, “Defalarca birer ikişer göçmen öldüğünde sanki onlar insan değilmiş gibi sadece anlık yine bir iki göçmen ölmüş deyip üzülüp işimize gücümüze devam ettik. Ama sayının 12 olması kışın ortasında biraz yumuşatarak geri itme tabiriyle sanki çocuklar oyun oynuyor birbirini itiyor. Geri itme diye yıllarca yumuşattığımız bir tabirle 22 insan kış ortasında ülkenin sınırını çizen nehrin içine atılmak suretiyle üzerindeki kıyafetler, ayaklarındaki botlar alınarak bu kötü muamele değil açıkça işkencedir. İşkenceye maruz bırakılmak suretiyle ölüme terk ediliyor. Güvenlik güçlerimiz önce 11 daha sonra da 1 tanesi hastanede olmak üzere 12 insanın cansız bedenine ulaşıyor. Bu insanların ben isimlerini dahi bilmiyorum. Edirne Barosu olarak ulaşabildiğimiz sadece sayı. 12 tane insanın hangi uyruktan, hangi milletten onu da bilmiyorum. Öğreneceğiz. Komisyonlarımız çalışma yapıyor. Ama şuan bunları bilmemek dahi çok acı. Bu bizi ızdıraba sevk ediyor” şeklinde açıklamada bulundu.
Olayın ardından Edirne Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Anıl Yaşagör ve Keşan'daki meslektaşlarıyla irtibata geçtiklerini belirten Sivrikaya, geri kalan ve hayata tutunan göçmenlerle ilgili yapılabilecekler konusunda çalışma başlattıklarını ifade etti.
“Yıllardır bu göçmenlerle ilgili problemler yaşanıyor”
Yıllardır bu göçmenlerle ilgili problemler yaşandığını ve Ege'de, Meriç Nehri'nde bir sürü insanın hayatını kaybettiğini ifade eden Sivrikaya, “Unutmayalım bu insanların her biri bir can. Hepsinin bir yakını çocuğu, annesi, babası var. Kendimizi ülkelerini terk ediyorlar bizde ne işleri var düşüncesinden bir çıkaralım. Bunları tartışmanın yeri ve zamanı değil. Bunları toplum bilimciler, sosyologlar, ülkenin politikacıları, hukukçular hep beraber oturup tartışabiliriz ve çözümler bulabiliriz. Buna önayak olmamız gerekir. Hukukçu sorumluluğu bunu gerektirir. Yine Avrupa'daki dünyadaki diğer ülkelerle bir araya gelip bu soruna sağlıklı çözümler bulabiliriz. Ancak bizim ülkemizde de geri gönderme ve göç idaresi merkezleri var. Meslektaşlarım bununla ilgili faaliyetlerde bulunuyorlar” ifadelerine yer verdi.
Sivrikaya Avrupalı yetkililere seslendi
Edirne'deki Geri Gönderme Merkezi ve Göç İdaresi'ni ziyaret ettiklerini söyleyen Baro Başkanı Sivrikaya, “İnsan hakları nedir, insani muamele nedir, göç problemi ile nasıl mücadele edilir ve ya durum nasıl çözülür onu öğrensinler” diyerek Avrupalı yetkililere çağrıda bulundu.
Edirne'deki geri gönderme merkezinden bazı insanların kendi ülkelerine geri gönderildiğini hatırlatan Sivrikaya, “Bazı insanları kendi ülkelerine geri gönderiyoruz. Ancak uçakla, otobüsle ve yine hepsine hukuki haklarını kullanabilmeleri için imkânlar sağlayarak gönderiyoruz. Göç idaresi merkezinden arayıp bizden avukat istiyorlar. Bizim geri gönderme kararı verdiğimiz kişiye avukat görevlendirir misiniz diyorlar. Biz de hemen gereğini yapıyoruz” dedi.
“Lütfen bu duruma müdahale edin”
Yunanistan halkına seslenerek bu duruma müdahale etmesi ve engellemeye çalışması çağrısında bulunan Sivrikaya, “Yunan medeniyeti gerek sanatıyla gerek mitolojisi, gerek felsefesiyle dünyada yeri olan bir medeniyet. Bu medeniyetin evlatları buna gözlerini kapatamaz, kulaklarını tıkayamaz. Onlara seslenmek istiyorum. Lütfen bu duruma müdahale edin, engellemeye çalışın. Sorumluların ortaya çıkarılıp cezalandırılmasını isteyin. Sadece bunlar yetmez oturup bir araya gelmemiz lazım” ifadelerine yer verdi.
“Gelsinler sorunu yerinde görsünler”
Yönetim kurulu toplantısı sonrası alacakları karar doğrultusunda Selanik Baro Başkanına, Atina Baro başkanına bir mektup yazmak istediğini aktaran Sivrikaya, “Bu meselenin çözümü için kendilerini göreve davet edeceğim. Ayrıca Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Birleşmiş Milletler (BM) Göçmen Hakları Özel Raportörü Felipe Gonzalez, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson'a mektup yazarak kendilerini Türkiye'ye özellikle Edirne'ye davet edeceğim. Gelsinler sorunu yerinde görsünler. Tunca ve Meriç Nehri'mizi, Bulgaristan ve Yunanistan sınırını yerinde görsünler. Göçmenlerin yaşadığı zulmü görsünler. Bulundukları makamlarda tüm yetkilerini ve imkânlarını kullanarak bu sorunu tekrar dünya gündemine getirsinler” şeklinde açıklamada bulundu.
“Bunun hesabını sorsunlar, hakkını arasınlar, sorumlularını ortaya çıkarsınlar”
Bu noktada açıkça insan hakkı ihlali yaşandığını belirten Sivrikaya, bu vesileyle yetkilileri ve Yunanistan'da yaşayan meslektaşlarını göreve davet ettiğini dile getirdi.
Bunun hesabını sorsunlar, hakkını arasınlar, sorumlularını ortaya çıkarsınlar diyerek Yunanistan'daki meslektaşlarına ve yetkililere seslenen Sivrikaya, İnsanları suya atıyorlar dünyanın hiçbir yerinden ses yok. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Yük sağlıkçılarda, jandarmada, poliste ama insanlar hiçbir şey olmamış gibi gözlerini kapayıp kulaklarını tıkayarak yaşıyorlar. Anlayabilmek mümkün değil, illa başınıza gelmesini mi bekliyorsunuz. Lütfen buna sessiz kalmayın. Bu konuda herkesin aklını başına alması gerekiyor. Bu herhangi bir caninin bir ilkokula girip silahlı saldırı yapmasından farklı bir olay değildir” ifadelerine yer verdi.
“AHİM başvuruları yapıldı”
2020'nin Mart ayında Yunanistan sınırında çok yoğun şekilde geri itmeler yapıldığını söyleyen Edirne Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Anıl Yaşagör, “O tarihlerde de bu konuda gündeme geldiği zaman Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ile güvence altına alınan insan haklarına saygı hükümlülüğü yaşam hakkı ve işkence yasağı gibi hak ve hükümlülüklerin ihlal edildiği tespit edildi. Yaşanan ihlaller üzerine Edirne İstanbul ve İzmir Barosu tarafından avukatlar görevlendirildi ve AHİM başvuruları yapıldı” dedi.
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yapılan hiçbir başvuruyu karara bağlamadı”
Son 4-5 ayda sınırda geri itmede bir artış olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Yaşagör, “Bu konu ile ilgili olarak Edirne barosunda meslektaşlar görevlendiriliyor ve çok sayıda bireysel başvuru da yapıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin önünde çok ayıda başvuru var. Edirne avukatları tarafından yapılan bazı başvurular da Yunanistan devletine yazılarak devletin cevapları soruldu. Ancak mahkeme tarafından henüz verilen bir karar yok. 2020 yılından beri uygulanan bu ihlale karşı mahkemenin artık bir an önce harekete geçerek karara bağlamasını bekliyoruz. Hak ihlallerinin mahkemece tespit edilmesi ve sonlandırılması gerekir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yapılan hiçbir başvuruyu karara bağlamadı” şeklinde açıklamada bulundu.
Hayatını kaybeden göçmenlerin yakınlarını tespit etmeye çalışacaklarını belirten Yaşagör, hayatta olduğunu düşündükleri göçmenlerin hakları için de gerekli başvuruların yapılacağını söyledi.
Düzenlenen toplantıya Edirne Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Anıl Yaşagör, Edirne Barosu Başkanvekili Gökhan Karakoç da katıldı.
Özlem Ceylan