Başkan Recep Gürkan, 'Seçme hakkım olsaydı…..'
Alevilik-Bektaşilik sempozyumunda konuşan Belediye Başkanı Recep Gürkan, ' Ben Alevi Bektaşi felsefesiyle yaşayan bir adem oğluyum. Eğer seçme şansım olsaydı veya dilekçeyle geçmek mümkün olsaydı, bir dilekçe verir Alevi Bektaşi olurdum.' dedi.
Edirne Belediyesi, Yunanistan Seyyid Ali Sultan Dergâhı Vakfı ve Cem Vakfı Edirne Şubesi işbirliğiyle “Horosan'dan Balkanlara Alevilik Bektaşilik – Seyyid Ali Sultan” sempozyumunun 3'üncüsü Edirne'de gerçekleştirildi.
Edirne Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleştirilen sempozyuma Belediye Başkanı Recep Gürkan, siyasi partilerin milletvekili adayları, Cem Vakfı Edirne Şube Başkanı ve aynı zamanda Seyyid Ali Sultan Dergâhı Türkiye Baş Dedesi Mustafa Çetin, Yunanistan Seyyid Ali Sultan Dergâhı Derneği Başkanı Ahmet Karahüseyin ve Yunanistan Seyyid Ali Sultan Dergâhına bağlı Türkiye ve Bulgaristan'daki Dedeler katıldı.
“HEP İNSANDAN YANA OLDUM
Saygı duruşu ve İstiklal marşıyla başlayan programda ilk olarak gelenek gereği Cem Vakfı Edirne Şube Başkanı Mustafa Çetin tarafından dua yapıldı. Daha sonra sempozyumun açılış konuşmasını Belediye Başkanı Gürkan yaptı. Gürkan, dünyaya bakış açısı ve siyasi duruşu nedeniyle hep insandan yana olduğunu belirterek, insanın çıkarılması halinde geriye hiçbir şeyin kalmayacağına dikkat çekti. Yunanistan'ın Dimetoka şehrinde bulunan Seyyid Ali Sultan Dergâhı'nı kendisinin de ziyaret etme şansı bulduğunu hatırlatan Gürkan, burasının Balkanlar'ın en önemli yerlerinden birisi olduğunu söyledi. Alevilik Bektaşilik kültürünün Trakya'da Türkiye'nin diğer yerlerine oranla daha farklı olduğuna vurgu yapan Gürkan, “Bu dünyada insanı her şeyin önüne koymazsanız, yaptığınız hiçbir şeyin anlamı kalmıyor. Hayatımız boyunca yaptığımız her şeyin önünden insanı çektiğiniz zaman geride kalan kocaman bir sıfırdır. O yüzden bizim Kâbe'miz hep insandı, hep de insan olmaya devam edecek. Horosan'dan Balkanlar'a, oradan da Türkiye'ye geçip, buralarda yüzlerce yıl Alevi Bektaşi kültürünü, felsefesini orada yaşayan insanlarla, yaşatmış, harmanlamış yeni bir kültür, sentez olarak doğmuş Alevi Bektaşilik, Trakya insanının, hangi mezhepten olursa olsun, içine, genlerine, kromozomlarına o kadar çok yansımış ki, o yüzden Trakya Türkiye'nin her yerinden her bölgesinden daha da farklı. Ben Sünni'yim. Ailem öyle. Ama bana sorarsanız 'sen nesin?' diye. Ben Alevi Bektaşi felsefesiyle yaşayan bir adem oğluyum. Eğer seçme şansım olsaydı veya dilekçeyle geçmek mümkün olsaydı, bir dilekçe verir Alevi Bektaşi olurdum.” Dedi.
“HUKUK YOLLARI KAPANDI”
3 Haziran'da Fransa'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) görülecek dava nedeniyle toplantıya katılamayan Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan'ın yerine konuşan Genel Merkez Temsilcisi Sevinç Ilgın Cem Evleri'nin ibadethane olarak sayılması için Türkiye'deki hukuk yollarının kapandığını söyledi. Ilgın; “3 Haziran'daki AİHM davasından dolayı merkezimiz çok yoğun durumda. Birçoğu Fransa'ya gidecek. Ben İzzettin hocamın sevgi ve saygılarını getirdim. Aranızda olmak istiyordu. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sizden yalnızca bir ricam var 3 Haziran için bizden dualarınızı eksik etmeyin. Bizler 1919 kişi devleti mahkemeyi vermiştik. Bu sonuçla bunu kazanacağımızı düşünüyorum” dedi.
Sempozyumda daha sonra Belediye Başkanı Gürkan'a plaket hediye edilirken, Alevi Bektaşi Dedeleri ve akademisyenlerin konuşmalarıyla devam edildi.
Durdu Ünsal