Aynalı süpürgeyle süpüreceğiz
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, "Bütün tersanelere, üniversiteleri işgal etseler de yüreğimizdeki vatan sevgisini söküp atamazlar" dedi.
Türkiye Barolar Birliği ile Edirne Barosu İşbirliği ile Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen “Cumhuriyet'e Giden Yol Trakya'nın Kurtuluşu” paneli yapıldı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, panelin açılışta yaptığı konuşmada, bugün bu toplantının Türkiye Barolar Birliğinin yerel barolarla birlikte “Cumhuriyete Giden Yol” başlığı altında gerçekleştirdiği 8. toplantı olduğunu söyledi.
Bundan önce Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas toplantılarının kitap haline getirildiğini bu toplantının da kitap haline getirileceğini ifade eden Feyzioğlu, bu toplantıyı düzenleyen Edirne Barosu Başkanı Özgür Yıldırım'ın şahsında tüm Edirnelilere ve verdiği destekten dolayı Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi'ye teşekkür etti.
Sabah çok erken kalktığını ve polisler eşliğinde Selimiye Camii'ni ziyaret ettiğini anlatan Feyzioğlu, hayatının en huzurlu günlerinden birini yaşadığını belirterek, “Ülkem için, ailem için, milletim için dua ettim. Anlatıyorlar ya Sultan Murat rüyasında üç camii görmüş diye. Ben bir aydınlık gördüm. Balkanlardan Türkiye'ye güzel havalar gelecekmiş. Balkanlardan Türkiye'ye ışıklar taşınacakmış. Balkanlardan Türkiye'ye özgürlük gelecekmiş. Bugün o özgürlüklerin başındayız. Edirne ümmetten millete giden yolda bir marka şehirdir. Edirne ümmeti de görmüştür, milleti doğuşunu da görmüştür” dedi.
Mimar Sinan'ın mührünün Edirne'nin üstünde olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, şöyle devam etti:
“Edirne'yi Edirne yapanlara bakalım, birde İstanbul'u, Ankara'yı katledenlere bakın. İstanbul'u Ankara'yı katledip şehrin meydanlarını alışveriş merkezleri yapmaya kalkışıp, şehrin kuzeyden güneye, batıdan doğuya otoyollarla yarıp, kendilerine Edirne'yi inşa edenlere bakmaksızın, kendilerini aynalarda görmeksizin yeni Osmanlıcı diyenlere bakınız. Osmanlıyı illa anlamak istiyorlarsa gelsinler Edirne'nin ihtişamına baksınlar.”
OSMANLI TARİHİ DE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN CUMHURİYETİ DE ŞANLI
Bizim tarihimizde bir ayıbımızın olmadığını vurgulayan Feyzioğlu, şöyle devam etti:
“Bizim tarihimizde bir ayıbımız yok. Tarihimiz çok şanlı. Osmanlı tarihi de çok şanlı, Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyeti de çok şanlı. Öğle bir dönüm noktasındayız ki. İşimiz zor. Ama aynı zamanda değerli dostlar, elini taşın altına koyan, gövdesini, başını taşın altına koyanlar sizler tarihe geçeceksiniz. Çünkü bizler cumhuriyeti yeniden inşa edeceğiz. Ve Ona numara vermeyeceğiz. Görev bize düştü. Görev belgemizde hazırdır. Görev belgemizde Atatürk'ün Gençliğe Hitabesidir. Ne zaman yorulursak, umutsuzluğa kapılırsak yeniden Gençliğe Hitabeyi okuruz. Ve durakladığımız yerden aynı hızla aynı kararlılık azimle devam ederiz. Hedefe ulaşmadan durmak yok. Eğer biz hedefe ulaşırken, o yolda oturmak zorunda kalırsak, durmak zorunda kalırsak, göçüp gidersek, kazandırdığımız zaman da arkamızdan gelenler aynı kararlılıkla devam edeceklerdir.”
Edirne'nin imparatorluğun bütün görkemini yaşadığı gibi balkan savaşının çöküşün en büyük acısını yaşadığını da anlatan Feyzioğlu, “Edirne şatafatı da acıyı da görmüştür. Sahip olduğu değerleri iyi bilirler. Mustafa Kemal Atatürk'ü, bu milletin başına getirdiği için şükreder Edirne. Atatürk, Trakyalıdır. Ve Edirne, tüm Trakya Atatürk'ün hemşerisi olmasından gurur duyar. Edirne'nin, Trakya'nın kurtuluşu, gerçek kurtuluşta bir başlangıçtır. Çünkü Atatürk'ün dediği gibi düşmanı göndermek yetmez asıl mücadele çağdaşlaşma mücadelesidir. Ve bu mücadelede bizim kaybetmek, durup dinlenme lüksümüz asla yoktur. Şimdi tarihin öyle bir yerindeyiz ki sahip olduğumuz bütün çağdaşlık değerleri tehdit altındadır. Bu tehditte karşı yüreğimizde sahip olduğumuz en önemli vatan ve millet sevgisi vardır. Bütün tersanelere, üniversiteleri işgal etseler de yüreğimizdeki vatan sevgisini söküp atamazlar” dedi.
Cumhuriyet'e giden yolda kadın-erkek eşitliği olduğunu anlatan Feyzioğlu, bu dönemde kadına yönelik şiddetin yüzde 1400 arttığını vurgulayarak, “Çok ısrar ederlerse Edirne'nin aynalı süpürgesini elimize alır, onunla onları süpürürüz” diye konuştu.
Laikliğin tehdit altında olduğunu da vurgulayan Feyzioğlu, iktidarı uyararak şunları kaydetti:
“Oysa laiklik ilkesinden vaz geçilmesi, Türkiye'yi sonu bilinmeyen mezhep savaşına götürür. Buradan uyarıyorum. Uyarmakla yetinmiyorum, Anayasanın ilk 3 maddesini sonuna kadar korumak için yemin ettik. Buradan soruyorum, şu anda başaramadığını düşündüğünüz için ertelediğini düşündüğünüz Anayasanın ilk üç maddesini den değiştirilmesinin bile teklif edilemez ilkesinden hangi maddesinden laiklik, sosyal devlet ilkesinden mi, hukuk devletinden mi, demokrasiden mi yoksa Türk Milletinin bölünmez bütünlüğünden mi? Bu ilk üç madde Türk milletinin kanıyla yazılmıştır.”
Konuşmanın ardından Cumhuriyete Giden Yolda Trakya'nın Kurtuluşu paneli gerçekleştirildi.