'Ayçiçekleri ile beraber yaşamak istiyoruz'

Bir zamanlar Trakya'ya hayat veren geçtiği yerleri yeşerten, şimdi ise geçtiği yerleri çoraklaştıran Ergene Nehrinin tamamen tükendiğini belirten Trakya Ergene İnsiyatifi Grubu, Cumartesi günü Taksim Meydanında Ergene için eylem gerçekleştirecek.

TAKİP ET
Yıldız Dağlarından doğup Saros Körfezine dökülen Ergene Nehri bir zamanlar geçtiği topraklara hayat verdiğini, bölgedeki tarım arazilerini beslediğini, şimdi ise ölüm taşıdığını ve canlı hayatı tehdit ettiğini belirten Trakya Ergene İnsiyatifi "Bu gün Ergene Nehri Türkiye'nin en kirli nehri ve artık Ergene'de su değil zehir akıyor. Nehir ciddi ağır metaller ve kimyasallarla yüklü, dayanılmaz kokulu, pas renginde bir suya dönüştü. Toprak kirlendi, ayçiçekleri küçüldü. Trakya Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmanın sonucu acı gerçeği apaçık vurguluyor: Ergene Nehri'nin yararlı kullanımı ortadan kalkmıştır, Ergene Nehri bitme noktasındadır. Yaklaşık 280 km. uzunluğa sahip Ergene Nehrini besleyen kollar bu gün birer "Atık Su Toplama" kanalı gibi çalışıyor" diyerek, herkesi cumartesi günü Taksim Meydanında Ergene için yapacakları eyleme davet ettiler.

Ergene Nehri nedeniyle bölgede önemli sağlık sorunları yaşandığını belirten platform üyeleri yaptıkları eylem çağrısında şunlara yer verdi;

"Şeytan Dörtgeni, olarak adlandırılan ve sanayileşmenin yoğun olarak bulunduğu Çorlu, Çerkezköy, Muratlı ve Lüleburgaz bölgesinin atık suları nehrin sularına karışıyor. Özellikle Çorlu-Çerkezköy bölgesinde faaliyet gösteren ve birçoğu ruhsatsız olarak üretim yapan yaklaşık 1500 sanayi tesisinin atıkları hiçbir arıtma uygulanmadan havzaya bırakılıyor. 2002 yılında TBMM bünyesinde kurulan komisyonun 2003 raporunda da belirtildiği gibi havzadaki kirliliğin % 75'i bu sanayi bölgesinden kaynaklanıyor. Arıtma tesisine sahip az sayıda işletme de bu tesisleri verimli bir biçimde kullanmıyorlar. Bu işletmeler her gün yeraltından 5 milyon metreküp temiz su çekiyorlar ve sonra atık kirlettikleri suyu denetimsiz bir biçimde havzaya geri bırakıyorlar. 15 yıl önce 50 metreden çekilebilen yeraltı suyuna günümüzde 300-350 metrede ulaşılabiliyor. Yeraltı sularının yoğun kullanımı sonucu bölgenin hidroekolojik yapısı da bozuldu. Geçen aylarda Macaristan'da yaşanan kaza sonucu toprağa karışan kirletici su miktarı kadar atık su, bu bölgede her gün toprağa bırakılıyor ve ne yazık ki bu durum yetkililerin gözü önünde cereyan ediyor. Bu kirliliğin bir sonucu olarak 800 bin kişinin yaşadığı Ergene Havzası'nda çok ciddi sağlık sorunları yaşanıyor. Özellikle akciğer kanseri ve kalın bağırsak kanseri başta olmak üzere diğer kanser türlerinde bir patlama yaşanıyor. Bu kirlilik sadece bölge insanının sağlığını tehdit etmiyor. Sudaki kirlilikten payını alan topraklarda üretilen tarım ürünleri Türkiye'nin diğer bölgelerinde de tüketilmesi nedeniyle sorun hepimiz için kanserojen bir tehdit oluşturmaktadır. Tarım ürünlerindeki kirlilik çiftçilerin de maddi kayıplarına neden olmaktadır. Edirne'nin Uzunköprü ilçesindeki çeltik üreticilerinin Ergene Nehri kirliliği nedeniyle 2001 yılında Çevre Bakanlığı aleyhine açtıkları davayı kazanmaları bu kirliliğin bir anlamda tescil edilmesidir. Ergene Nehri'nin kirliliğini 23.Mart. Çarşamba günü saat 19.00' da Taksim Tramvay durağında çeşitli çevre örgütlerinin katılımıyla yapacağımız basın açıklamasıyla bir kez daha kamuoyuna anlatacağız."

Bakmadan Geçme