Aile yapımız çöküyor!
Saadet Partisi Tanıtma Başkanı Recep Çınar, aile yapımızın büyük tehdit altında olduğuna ilişkin meclise verilen önergenin yerinde olduğunu söyledi.
Saadet Partisi Tanıtma Başkanı Recep Çınar, aile yapımızın büyük tehdit altında olduğuna ilişkin meclise verilen önergenin yerinde olduğunu söyleyerek; "Bizim en büyük gücümüz aile yapımızdır. Güçlü bir devlet ancak güçlü bir aile yapısı ile mümkündür. Aile yapımıza sahip çıkmak ve sağlamlaştırmak ise inancımızın emirlerini ve yasaklarını hayatımıza tatbik etmekle mümkün olur" açıklamasını yaptı.
Meclis açılırken çok önemli bir konuya parmak basıldığına da dikkat çeken Çınar; Böyle bir meclis araştırma önergesinin verilmesi aslında aile yapımızda ateşin bacayı sardığını gösteriyor" dedi Recep Çınar, özellikle boşanma olaylarının ailelerin yıkımıyla kalmadığına, on binlerce çocuğun anne-baba sevgisinden mahrum kaldığına ve psikolojik tahribatlara neden olduğuna da değinerek, " Boşanma olaylarında ortaya çıkan aile dramlarının en büyük mağdurları çocuklar olmaktadır" şeklinde yorumladı.
Verilen önergede yer alan istatistikî bilgilere bakıldığında evlenme sayısındaki azalmalar ile boşanma sayısındaki artışlarla ilgili de; 2007 yılında 638 bin olan evlenme sayısının 2009 yılında 591 bine, 2010 yılında da 582 bine düştüğünü, diğer taraftan boşanmaların sayısında ise ciddi artışlar görüldüğüne dikkat çekerek, "2001 yılında 92 bin olan boşanma sayısının 2007 yılında 94 bine, 2010 yılında ise 118 bine ulaştığını görüyoruz" dedi.
Bunun nedenlerini ahlaki ve manevi yapımızdan uzaklaşılması, değerlerimize ilişkin eğitimin yok denecek kadar az olması ve toplumsal yapımızın zayıflaması olarak açıklayan Recep Çınar, Bunun çözümünün çocuklarımıza 5-6 yaşından itibaren helali haramı, doğruyu yanlışı, adaleti ve zulmü öğretmekten geçtiğini söyledi.
"Okullarda bu temel dini bilgilerin yaşanır hale gelmesini temin edecek şekilde çocuklarımıza öğretilmesi şarttır" diyen Çınar, "Toplumumuzun huzur bulması bu manevi değerler sayesinde mümkün olur. Sabır, tahammül, muhabbet, sevgi gibi duyguların; komşuluk, arkadaşlık ve akrabalık bağlarımızın bizi yalnızlaştıran ''Dünyevileşme'' hastalığının tek çaresi olduğunu bilmemiz ve bu değerlerimize sımsıkı sarılmamız gerekir" dedi.
Recep Çınar, Yaşadığımız bu tahribatın en önemli sebeplerinden birinin televizyonlarda ve internette yaşanan ahlaksızlıklar olduğunu dikkat çekerek; " İşin daha da kötüsü, manevi yapımızı hedef alan bu yayınlara dur deme yetkisine sahip olanların bu saldırıları sadece seyretmeleridir. Zinanın suç olmaktan çıkarıldığı, fuhuşun neredeyse özendirildiği çarpık aile ilişkilerinin televizyonlarda ortak senaryo yapıldığı bir ülkede neticenin nasıl bir olmasını bekliyorsunuz ki?" diyerek bu sosyal ve toplumsal sorunlarımızı ancak; ''Önce Ahlak Ve Maneviyat '' diyen bir anlayışın çözebileceğini söyledi.
