88 Yaşındaki Vildan Yılmaz'ın göçten öğretmenliğe uzanan hikayesi

1989 yılında Bulgaristan'dan zorunlu göçle Türkiye'ye sığınan 88 yaşındaki emekli öğretmen Vildan Yılmaz, aradan geçen yıllara rağmen hem göçün bıraktığı izleri hem de öğretmenlik tutkusunu unutamıyor. Ömrünü eğitime adayan Yılmaz, uzun yıllık meslek hayatının ardından emekli olsa da, bugün hâlâ okul koridorlarının kokusunu, çocukların sesini ve mesleğinin heyecanını içtenlikle özlediğini söyledi.

88 Yaşındaki Vildan Yılmaz'ın göçten öğretmenliğe uzanan hikayesi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

88 yaşındaki emekli öğretmen Vildan Yılmaz, hem göç günlerini hem de 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne dair duygularını anlattı. Göç yıllarını “hayatımın en ağır dönemi” diye anlatan Yılmaz, ailesiyle birlikte sınırı geçtikleri günü hâlâ dün gibi hatırladığını belirtiyor. Türkiye’ye adım attıkları anı tarif ederken gözleri dolan emekli öğretmen Yılmaz, “Allah bize bu topraklarda yaşamayı nasip etti. O yıllarda Bulgaristan’dan çıkmak neredeyse imkânsızdı. Hep Türkiye’yi görmek isterdik ama vize verilmezdi. Çok şükür 35 yıldır bu güzel ülkede huzurla yaşıyoruz” sözleriyle minnettarlığını dile getirdi.

“Dönemin valisi bize sahip çıktı, umut aşıladı”

Zorunlu göçün hemen ardından Kırklareli’nden Türkiye’ye giriş yaptıklarını anlatan Yılmaz, devletin o günlerde gösterdiği ilgiyi unutamadığını söyledi. Gelen göçmenlerin hakları ve mesleki durumları konusunda bilgilendirildiklerini ifade eden Yılmaz, “Vali bey bizi topladı, ‘Korkmayın, hepinize destek olacağız. Haklarınız korunacak, hepiniz eğitimli insanlarsınız, tayinleri yapılacak’ dedi. Bu sözler bize yeniden nefes aldırdı” ifadelerine yer verdi.

Bulgaristan’da başlayan meslek aşkı Edirne’de devam etti

Bulgaristan’da 34 yıl boyunca öğretmenlik yapan Yılmaz, Türkiye’ye yerleştikten sonra mesleğine sımsıkı sarıldığını anlattı. Edirne’ye geldiğinde 50 yaşında olduğunu söyleyen tecrübeli öğretmen, ilk yıllarda İstiklal Okulu’nda yedek öğretmen olarak görev aldığını, daha sonra Ankara’dan gelen karar ile Meriç İlköğretim Okulu’nda kadrolu öğretmenliğe başladığını ifade etti.

Tayin belgesinde “stajyer öğretmen” yazdığını söyleyen Yılmaz, durumu fark eden okul müdürünün şaşkınlığını gülerek hatırlıyor: “Yaşımı görünce hayret etti. Durumu anlatınca göçmen olduğumu anladı. O günlerde herkes bize karşı büyük anlayış gösteriyordu” diye konuştu.

Öğrencilerim beni hiç bırakmadı”

Türkiye’de 12 yıl boyunca aynı okulda görev yapan Yılmaz, 2000 yılında yaş haddinden emekli oldu. Aradan geçen çeyrek asra rağmen öğrencileriyle bağının hiç kopmadığını belirten Yılmaz, “Öğrencilerim beni hiç unutmuyor. Evlenen, iş sahibi olan birçok öğrencim hâlâ beni arar. Çocuklarım gibi oldular” şeklinde konuştu.

Bugün hâlâ çalışmak isteyecek kadar mesleğine bağlı olduğunu dile getiren Yılmaz, “Elim ayağım tutsa yine sınıfa girerim. Okulun kalabalığını, çocukların meraklı bakışlarını çok özlüyorum” ifadelerini kullandı.

Hastalığı yendi, hayata yeniden tutundu

Emeklilik yıllarında ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalan Vildan Yılmaz, birkaç yıl önce kansere yakalandığını ancak gördüğü kemoterapi tedavisini başarıyla atlattığını söyledi. Bu süreçte en büyük desteği ise 69 yaşındaki kızı Menşure Mutlu’dan gördüğünü belirtti. 

Kızı Menşure Mutlu'nun kendisine gözü gibi baktığını aktaran Yılmaz, "Onun sayesinde bugün yine ayaktayım” sözleriyle kızına teşekkür etti.

Genç öğretmenlere anlamlı mesaj

24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla genç meslektaşlarına da seslenen Yılmaz, mesleğin değerini hatırlattı. Öğretmenlik mesleğinin sevmeden yapılmayacağını belirten Yılmaz, "İnsan sevgisi, sabır ve fedakârlık ister. Gençler, mesleklerini kalpten benimsesinler. Öğrencilerine sevgi göstersinler, saygıyı elden bırakmasınlar” dedi.

Göçün acı hatıralarını, öğretmenliğin gururunu ve hayata tutunma mücadelesini bir arada taşıyan 88 yaşındaki Vildan Yılmaz, bugün hâlâ hem bir öğretmen hem de bir yaşam savaşçısı olarak çevresindekilere ilham vermeye devam ediyor.