22. Uluslararası İstanbul Caz Festivalinde, The Cold Vibes'a Büyük İlgi
Edirne'de verdikleri konserlerle büyük ilgi gören The Cold Vibes Caz Topluluğu, 22. Uluslararası İstanbul Caz Festivalinden Edirne'ye dönüş yaptılar.
The Cold Vibes Caz Topluluğunun Vibraphonist’i Can Tutuğ, Gazetemiz Kültür Sanat Editörü Bekir Tüccar’a yaptığı açıklamada festivalin detaylarını hakkında açıklamalarda bulundu.
The Cold Vibes, Yaklaşık 2 ay öncesinde İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın düzenlediği “Genç Caz” yarışmasını kazanarak ve yine İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın düzenlediği 22. Uluslararası İstanbul Caz Festivalinde, Fenerbahçe Parkında kurulan “Parklarda Caz” etkinliğinde; The Cold Vibes Caz Topluluğu Vibrafon’da Can Tutuğ, Gitar’da Yalın Doğu Şahin, Trompet’de Öğünç Poyraz, Kontrbas’da Asal Altay, Davul’da Uğurcan Mamuzlu olmak üzere festivalde yerlerini aldılar.
Caz severlerin olumlu yorumlarıyla Edirne’ye dönüş yapan The Cold Vibes Vibraphonisti Can Tutuğ, konser hakkındaki açıklamaları şöyle oldu; İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın düzenlediği 22. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında Kadıköy'de, Fenerbahçe Parkı içine kurulan sahnede gerçekleşti. Yaklaşık iki ay önce yine İKSV'nin düzenlemiş olduğu Genç Caz adlı yarışmayı kazanmamızın ödülü olarak festivalin "Parklarda Caz" etkinliğinde sahne almaya hak kazandık. Bizler için şaşırtıcı olduğu kadar pozitif ve motive edici bir sonuçtu ve bu konser için gerçekten iyi hazırlandık.
Genellikle 1950'ler ve 1960'ların caz standartlarını çalıyoruz, eserleri olduğu gibi çalmaktan öte müzik bilgimiz ve vizyonumuz el verdiğince yeniden düzenlemeye ve yorumumuzu katmaya özen gösteriyoruz. Örneğin Herbie Hancock eseri olan Watermelon Man'deki ani ritmik ve melodik değişim yahut Maiden Voyage'daki kaotik müzikal etkileşim uzun çalışmaların sonucunda olgunlaştı. Dinleyicilerimizden de bu ölçüde olumlu yorumlar aldık, özellikle eserlerin klasik cazın yapıtaşlarından seçilmiş oluşuyla beraber grupça kattığımız farklı tatlar keyif verici oldu diyebilirim. Pek tabi, kendimizi dinlerken biz de keyif aldık. Kaan bizim en büyük destekçilerimizden, dostlarımızdan biriydi. Onu kaybetmek bizleri yıktı. Genç Caz finalinde ilk eserin sonunda Kaan'la bakıştığımızı ve "Çok güzel oldu." dediği anı anımsıyorum. Orada yarışmayı kazandığımızı hissetmiştim, ikinci eseri daha rahat çalmıştım. Yeri doldurulamayacak ve asla unutulmayacak dost. Konserde de Kaan'ı yâd ettik, sevdiği ve beraber geceler boyu dinlediğimiz eserleri de seslendirdik. Straight No Chaser, Olé, Freddie Freeloader bu eserlerden birkaçıydı.
Doğrusu festivalin en güzel yanı parkın samimiyeti; dolayısıyla bu samimiyet ve insanlardan gelen sıcaklığın da etkisiyle kalabalık dinleyici kitlesine rağmen "bizbize çalıyor" olma, "evde kahve içerken aynı zamanda çalıyor" olma hissiydi. Henüz dört aydır sahne alan ancak beş konser vermiş olan bir grup olarak bu konser bizler için önemli bir tecrübe oldu. Festivalde çalmak kadar iyi müzisyenlerle tanışmak da kıymetliydi.
Konserin ardından repertuarımızı genişletmeye çalışıyoruz. Yeni caz eserlerini çalmak için gayret ediyoruz. Yakın zamanda yaşadığımız şehir olan Edirne'de, Saraçlar Caddesi'nde konser verme planımız var, üstelik yeni eserleri de seslendirmeyi düşünüyoruz. Caz nâmına birçok plan ve projemiz var, her gün aklımıza yenileri geliyor. Özetle, çalmaya ve dinlemeye devam edeceğiz.” dedi.
Bekir Tüccar