‘’Aklını gönlünün değerleri ile yöneten insan yaşamının efendisidir.’’
Doğan CÜCELOĞLU
Böyle demişti Doğan Hoca anlamaya çalışıp bir türlü kavrayamadığımız yaşamı bize anlatırken... Önemli bir bilim insanı, ünlü bir psikolog olmasının yanı sıra kitaplarına rastlayıp öğütlerine kulak verenler için kanaat önderi olan bu güzel insanı ne yazık ki geçtiğimiz günlerde kaybettik.
İnsan gözünü kapatmazsa sonuç görüntüdür. Aklını kapatmazsa sonuç bilgeliktir. Ve ruhunu kapatmazsa sonuç sevgidir. Ama ne yazık ki insanoğlu körlüğü, cahilliği ve yahut mutsuzluğu seçmek için birbiriyle yarışır. Hele özünde acı ve sevgisizlik olan insanlar hep bilindik duygular taşımak ister heybesinde. Bilgi ve sevgi korkutur onları. Çünkü bilgiyi anlar ve öğrenirse değişmesi gerekir. Aynı şekilde olur da sevilirse karşılık vermesi gerekir. Bu nedenle bu duyguları çocukluğunda deneyimlememiş insanlar için değişmek buz denizinde yüzmeye çalışmak gibidir. Çırpındıkça nefesleri kesilir, sevgiyle büyütülmüş çocuklara göre çok daha çabuk yorulurlar.
Gözü bağlı, aklı zincirlenmiş, ruhu tutsak insanlar için bir şey onları mutlu ediyorsa bu başkalarına da mantıklı gelmek zorundadır. Oysa kimse bizi eleştirecek kadar kusursuz değildir. Ve hiç kimse şu ana dek bizim ayakkabılarımızı giyip bizim yolumuzdan yürümüş değildir. Hayat denen o yolu eğrisi doğrusu ile biz yürüdük. Topuğumuza batan dikenlerle biz baş ettik. Yolda ayağımıza takılan taşı biz kaldırdık.
Siz kendi yaralarınızla barışmaz ve onları sahiplenmezseniz onları sarmak bahanesiyle hayatınıza müdahale edecek insan sayısı çok olacaktır. Ve ne hazindir ki yaranızı sarmaktan keyif alan bu insanlar asla sizinle kanamak istemeyecektir. Çünkü ne de olsa tek dertleri sözde merhamet duyguları ile size nasihat vermek, sizin çaresizliğinize bakıp kendilerini güçlü hissetmektir.
Oysa çaresizlik olarak gördüğümüz bu yaralarımızı bir bir kabullenip sevsek, onlara başka elleri dokundurmasak, hem gözümüzdeki bağ çözülecek hem aklımızı ve ruhumuzu saran prangadan kurtulacağız.
Yaşamının son düzlüğüne varmış olan insanlardan duyduklarımızı bir araya topladığımızda ortaya öyle güzel bir öğreti çıkıyor ki aslında, keşke kendimize yüklenmeyi bırakıp şu sözlere kulak verebilsek:
Dostun gider. Sevgilin gider. Arkadaşın gider. Komşun gider. Geriye bir tek sen kalırsın. Önce kendini mutlu et, sonrası sonra…
Sevgiyle kalın…
İpek Esma Çeşme
|